Kurumsal yönetime ve yönetim araçlarına yapılan yatırım, yatırım geri dönüşünün nasıl ve ne zaman alınacağına ilişkin net bir ölçüm ya da tahmin yapılamayacağı için şirketlerin gözünde en çok büyüttükleri yatırım şeklidir genel olarak. Çünkü, kurumsal yönetim araçlarına ayrılacak kaynak başka bir alana yönlendirilse, örneğin pazarlamada kullanılsa, cironun gözle görülür şekilde artacağı hesaplanır. Bu nedenle de, pazarlamada kullanılan kaynağın karşılığı alınamasa bile, bir dahaki sefer tekrar denemekte de sakınca görülmez. Çünkü planlama aşamasında, grafiklere yansıyan sayısal bir hayal öngörülebilir.

Kurumsal yönetim alanına yapılacak yatırımın ise, genellikle en uygun fiyatlı ve en düşük kaynakla olması beklenir. Örneğin, İç denetim birimi için 2 kişi yeterlidir, iç kontrol ve risk yönetimi birimlerine gerek yoktur, 2 kişi tüm görevleri yürütebilir. Ya da 2 kişi ile iç kontrol birimi birimi kurularak, denetim de dahil tüm görevlerin yürütülmesi beklenir. Bu görevdeki kişiler de mevcut düzen içinde fazlasını isteyemezler, çünkü, sağladıkları katkı grafiklere yansıtılan sayısal hayaller olmayacaktır.

İçinde bulunduğumuz koşullar ise, artık tam tersini söylüyor. Etkin bütçe ve satın alma sistem ve süreçleri olmayan şirketler, zor durumda; stratejilerini planlayamamış şirketler zor durumda; operasyon risklerini yönetemeyen, etkin ve verimli süreçleri olmayan şirketler zor durumda; kurumsal pazarlama ve iletişim stratejileri sosyal medya postlarından oluşan şirketler zor durumda; insan kaynakları stratejisi olmayan, süreçleri düzensiz ve plansız olan şirketler zor durumda; ERP sistemlerini yarım yamalak kurmuş şirketler zor durumda; kurumsal yönetimi kağıt üzerinde uygulayan şirketler zor durumda; çok üzücü olduğunu biliyorum ancak bu zorluk giderek artacak.

Bugün, şirketlerinin tüm yatırımları içerisinde, en yüksek değer kazanan yatırım, Risk Yönetimi Sistemleri yatırımı. İç kontrol ve risk yönetimi sistemleri güçlü olan şirketler zorlanacaklar ancak, zor durumda olmayacaklar.

Bu kadar sesli ortamda, ihtiyacı doğru tespit etmek mümkün olmuyor. Diğer taraftan, 'yönetim danışmanlığı' kültürü de ülkemiz için yeterli olgunluk seviyesine ulaşmış değil, hak veriyorum.

Ancak, bir liderin ve yöneticinin, iç kontrol, risk yönetimi ve iç denetim sistemlerini talep etmesi gerekiyor. Bu sistemin uzmanları ile sıkı temasta olması, bilgi ve yetkinliklerinden faydalanması gerekiyor. Yöneticilerinden 'sistem' talep etmesi gerekiyor. Öyle, alanlar görüyorum ki; denetim ile elimi atsam, her iş adımı elimde kalacak. İç kontrol ile yapılandırmaya kalsam, aylar alacak. Böyle bir alanda, kayıp ve kaçağın boyutu çok büyük demektir. Bolluk döneminde tolere edilen şeyler, tasarruf döneminde can yakar.

Değer kazanan yatırımınıza sahip çıkın, risk yönetimi sistemlerinizi ayağa kaldırın.