Toplantı masalarında sık gördüğüm bir sahne var: Herkes kendi açısından haklıdır.

- Finans rakamlarla haklıdır

- Satış müşteriyi işaret eder haklıdır

- Üretim kapasiteyi hatırlatır haklıdır

- İK insan kaynağını anlatır haklıdır.

Ama hiçbirinin anlattığı, tek başına, bütünü vermez.

Ve işte o anda, şu kaotik durum çıkar ortaya:

--- Haklılık çoksa, doğruluk nerede?

Bu durumun toplantı masasının başındaki lidere ve etrafındaki kişilere yansıdığı anlara çok kez şahit oldum.

Bu anlarda, o masada mesele bilgi olmaktan çıkar ve herkesin haklılığı büyüdükçe, boşluk da büyür...

Dışarıya çıkan sesler çoğaldıkça, içerideki sesler kısılır...

Liderlik tam da burada sınanır...

Lider, dışarıdaki haklılıkların ötesine geçip, içerideki doğruyu duyabilmek için zorlu sınavlardan birinin içinde bulur kendini. Bu, zor ama dönüştürücü bir deneyimdir...

Yıllardır gördüğüm ise şu; kendi iç sesini duyan lider, haklılıkların arasında kaybolmaz, netlik yaratır. Ve o netlik, ekipler için en güçlü güven kaynağı olur.

???? Liderin İç Sesi - İçsel Netlik Serisinin 9. Bölümünde bu konuyu derinlemesine konuşuyoruz. 

- Haklılık ile doğruluk arasındaki fark ve neden sık karıştırıldığı

- Çok sesli masalarda liderliğin nasıl yeniden tanımlandığı

- Dengeyi korumanın mı, bozmanın mı gerçekten doğru olduğu

- Karar anlarının zihin, duygu ve beden üzerindeki etkileri

- İç sesin liderlikte pusula olma gücü...

Aşağıdaki linkte buluşmak üzere...