Gerçek Yönetim mi, Yoksa Pembe Tablo Stratejisi mi?

Gerçek Yönetim mi, Yoksa Pembe Tablo Stratejisi mi?

Merkez Fonksiyonların Rolü

Holding ve grup şirketlerinde merkezi fonksiyonlar (İK, IT, Muhasebe, Finans, Satınalma, Operasyon vb.) neden bağlı şirketlerin sorunlarını görmekte ve çözmekte zorlanıyor?


Aslında çoğu zaman zorlanmaktan çok, bu sorunları görmek istemiyorlar. Çünkü gerçeklerle yüzleşmek çaba gerektirir. Oysa birçok organizasyonda pembe tablo çizmek, başarıları sahiplenmek ve başarısızlıkları örtmek bir yönetim stratejisi haline gelmiş durumda.


Bu tabloyu klasik bir sahneyle anlatmak gerekirse:

“Ağam bizimle eğleniyor!”


Ancak burada asıl soru şu: Bu strateji kimin lehine, kimin aleyhine işliyor?


Merkezi Fonksiyonların Doğru Rolü Ne Olmalı?


Merkezi fonksiyonlar, bağlı şirketlere destek olan, süreçleri yönlendiren ve üst yönetime doğru bilgi akışını sağlayan yapılar olarak konumlandırılmalıdır. Ancak çoğu zaman gerçek işlevleri yerine, göstermelik bir denetim mekanizması veya formalite icabı bir kontrol noktası olarak işlev görüyorlar.


Bu yaklaşımın iki temel sakıncası var:


  • Sorunlar erteleniyor: Gerçek riskler ve operasyonel aksaklıklar zamanında tespit edilemiyor.
  • Stratejik kararlar yanlış veriliyor: Üst yönetim, eksik veya yanıltıcı bilgilerle yönlendiriliyor.


Oysa doğru yapılandırılmış merkezi fonksiyonlar şunları sağlamalıdır:


  • Rehberlik etmek: Bağlı şirketleri sadece denetleyen değil, yol gösteren bir yönetim anlayışı benimsemek.
  • Riskleri görmek ve önlem almak: Sadece başarıları değil, olası tehditleri de yöneterek şirketin geleceğini güvence altına almak.
  • Bağlı şirketlerle aktif iş birliği yapmak: Denetleyen ve talep eden bir otorite olmaktan çıkıp, süreçleri geliştiren, riskleri minimize eden ve sürdürülebilir başarıyı destekleyen bir iş ortağı haline gelmek.


Kötü Yönetim ve Pembe Tablo Stratejisi Nasıl Zarar Verir?


Risk Körlüğü Gelişir:


Merkezi fonksiyonlar sadece başarı hikayelerini raporladığında, şirketin gerçek riskleri göz ardı edilir. Yönetim, fark edilmemiş operasyonel problemlerle aniden karşılaşır ve kriz anında çözüm üretmek zorunda kalır.


Üst Yönetimde Yanlış Algı Oluşur:


Gerçeklerden uzak bir yönetsel bakış açısı, şirketin yanlış kararlar almasına sebep olur. Üst yönetim, piyasa gerçekleriyle örtüşmeyen stratejiler geliştirebilir.


Çalışanlarda Güvensizlik ve Motivasyon Kaybı Yaşanır:


Bağlı şirketlerin çalışanları, merkezi fonksiyonların gerçek problemlere duyarsız kaldığını düşündüğünde motivasyon kaybı yaşar. Bu durum, verimliliği ve iş birliğini düşürür.


Çözüm: Gerçek Yönetim ve Risk Temelli Yaklaşım


Üçlü Savunma Hattı Modeli


  • Birinci savunma hattında süreç sahipleri, kendi operasyonel kontrollerinden sorumlu olmalıdır.
  • İkinci savunma hattında risk yönetimi ve iç kontrol sistemleri, merkezi fonksiyonlarla entegre edilmelidir.
  • Üçüncü savunma hattında iç denetim ve bağımsız değerlendirme mekanizmaları devreye girerek objektif analiz sağlamalıdır.


Liderlik ve Yönetim Becerilerinin Güçlendirilmesi


  • Yöneticilerin, organizasyonel riskleri öngörebilen ve uzun vadeli stratejileri şekillendiren liderler olması sağlanmalıdır.
  • Risk yönetimi sadece bir uyumluluk gerekliliği olarak değil, karar alma mekanizmalarının bir parçası olarak görülmelidir.


Veri Temelli Karar Mekanizmalarının Güçlendirilmesi


  • Merkezi fonksiyonlar, operasyonel ve finansal verileri gerçek zamanlı analiz edebilecek sistemlere sahip olmalıdır.
  • Üst yönetime sadece olumlu raporlar sunmak yerine, veriye dayalı risk analizleriyle gerçekçi çözümler üretmek hedeflenmelidir.


Bağlı Şirketlerin Perspektifini Anlamak: İşin Mutfağındaki Gerçekler


Bağlı şirketler, operasyonun merkezinde yer alır. Sahada gerçeklerle yüzleşen, müşteri taleplerini karşılayan, finansal riskleri yöneten ve günlük işleyişin içinde bulunan onlar. Merkezi fonksiyonlar, bu gerçekleri göz ardı ettiğinde, bağlı şirketlerin işlerini zorlaştıran, çözüm sunmayan bir denetim mekanizmasına dönüşebilir.


Bu yüzden merkezi fonksiyonların asıl rolü, bağlı şirketleri yönlendiren ve destekleyen bir yapı oluşturmaktır. Gerçek işleyişi anlamayan, yalnızca standartlara ve kurallara odaklanan bir yapı, operasyonel süreçleri yavaşlatır ve şirketin genel performansına zarar verir.


Bağlı şirketlerin önündeki zorlukları anlamak ve onların süreçlerini kolaylaştırmak, merkezi fonksiyonların en önemli sorumluluklarından biridir. Çünkü başarılı bir organizasyon, ancak sahadaki dinamikleri anlayan ve ona uygun çözümler geliştiren bir yönetim yapısıyla mümkün olabilir.


Sonuç: Riskleri Yönetmek, Gerçekleri Görmek ve Bağlı Şirketleri Desteklemek


Kurumsal yönetimde gerçeklerle yüzleşmek, riskleri zamanında yönetmek ve merkezi fonksiyonları aktif bir yönetim ve destek mekanizması haline getirmek sürdürülebilir başarının anahtarıdır.

Merkezi fonksiyonlar, sadece politika belirleyen ve rapor üreten yapılar olmaktan çıkıp, işin mutfağındaki zorlukları anlayan, süreçleri kolaylaştıran ve çözüm üreten bir anlayışla hareket ettiğinde, organizasyonel başarı da beraberinde gelecektir.


Şirketinizde riskler gerçekten yönetiliyor mu, yoksa sadece “her şey yolunda” masalı mı anlatılıyor?


Videoyu Ankara' dan müdür değil de bir YK üyesi gelmiş fazederek izleyin bakalım, belki bakış açısını değiştirmek için faydalı olur. 

Ağam Eğleniyor Benimle

Pembe Tabloların Gölgesinde Gerçekleri Kaybetmek

Pembe Tabloların Gölgesinde Gerçekleri Kaybetmek

Görünmeyen Riskler ve Kaybolan Gerçekler

Kararların Ağırlığını Hafifletmek

Kararların Ağırlığını Hafifletmek

Etkili Liderlik İçin Stratejik Bağlantılar

Yorumlar

--- henüz yorum yapılmamış

Yorum bırak