Merkez Fonksiyonların Rolü
Holding ve grup şirketlerinde merkezi fonksiyonlar (İK, IT, Muhasebe, Finans, Satınalma, Operasyon vb.) neden bağlı şirketlerin sorunlarını görmekte ve çözmekte zorlanıyor?
Aslında çoğu zaman zorlanmaktan çok, bu sorunları görmek istemiyorlar. Çünkü gerçeklerle yüzleşmek çaba gerektirir. Oysa birçok organizasyonda pembe tablo çizmek, başarıları sahiplenmek ve başarısızlıkları örtmek bir yönetim stratejisi haline gelmiş durumda.
Bu tabloyu klasik bir sahneyle anlatmak gerekirse:
“Ağam bizimle eğleniyor!”
Ancak burada asıl soru şu: Bu strateji kimin lehine, kimin aleyhine işliyor?
Merkezi fonksiyonlar, bağlı şirketlere destek olan, süreçleri yönlendiren ve üst yönetime doğru bilgi akışını sağlayan yapılar olarak konumlandırılmalıdır. Ancak çoğu zaman gerçek işlevleri yerine, göstermelik bir denetim mekanizması veya formalite icabı bir kontrol noktası olarak işlev görüyorlar.
Merkezi fonksiyonlar sadece başarı hikayelerini raporladığında, şirketin gerçek riskleri göz ardı edilir. Yönetim, fark edilmemiş operasyonel problemlerle aniden karşılaşır ve kriz anında çözüm üretmek zorunda kalır.
Gerçeklerden uzak bir yönetsel bakış açısı, şirketin yanlış kararlar almasına sebep olur. Üst yönetim, piyasa gerçekleriyle örtüşmeyen stratejiler geliştirebilir.
Bağlı şirketlerin çalışanları, merkezi fonksiyonların gerçek problemlere duyarsız kaldığını düşündüğünde motivasyon kaybı yaşar. Bu durum, verimliliği ve iş birliğini düşürür.
Bağlı şirketler, operasyonun merkezinde yer alır. Sahada gerçeklerle yüzleşen, müşteri taleplerini karşılayan, finansal riskleri yöneten ve günlük işleyişin içinde bulunan onlar. Merkezi fonksiyonlar, bu gerçekleri göz ardı ettiğinde, bağlı şirketlerin işlerini zorlaştıran, çözüm sunmayan bir denetim mekanizmasına dönüşebilir.
Bu yüzden merkezi fonksiyonların asıl rolü, bağlı şirketleri yönlendiren ve destekleyen bir yapı oluşturmaktır. Gerçek işleyişi anlamayan, yalnızca standartlara ve kurallara odaklanan bir yapı, operasyonel süreçleri yavaşlatır ve şirketin genel performansına zarar verir.
Bağlı şirketlerin önündeki zorlukları anlamak ve onların süreçlerini kolaylaştırmak, merkezi fonksiyonların en önemli sorumluluklarından biridir. Çünkü başarılı bir organizasyon, ancak sahadaki dinamikleri anlayan ve ona uygun çözümler geliştiren bir yönetim yapısıyla mümkün olabilir.
Kurumsal yönetimde gerçeklerle yüzleşmek, riskleri zamanında yönetmek ve merkezi fonksiyonları aktif bir yönetim ve destek mekanizması haline getirmek sürdürülebilir başarının anahtarıdır.
Merkezi fonksiyonlar, sadece politika belirleyen ve rapor üreten yapılar olmaktan çıkıp, işin mutfağındaki zorlukları anlayan, süreçleri kolaylaştıran ve çözüm üreten bir anlayışla hareket ettiğinde, organizasyonel başarı da beraberinde gelecektir.
Şirketinizde riskler gerçekten yönetiliyor mu, yoksa sadece “her şey yolunda” masalı mı anlatılıyor?
Videoyu Ankara' dan müdür değil de bir YK üyesi gelmiş fazederek izleyin bakalım, belki bakış açısını değiştirmek için faydalı olur.
Görünmeyen Riskler ve Kaybolan Gerçekler
Etkili Liderlik İçin Stratejik Bağlantılar
Yorumlar