"Patronun Şirketi" Algısı

Oyunun Kaybedeni Olma

Ekonomik krizler geldiğinde, çalışan ve işveren genellikle karşı karşıya konumlanır. İşveren maliyetleri kontrol altına almak ister, çalışan ise emeğinin karşılığını alamadığını hisseder. Bu durumda iki taraf da kendi çıkarlarını korumaya çalışırken, iş birliği yerine çatışma devreye girer ve uzun vadede herkes kaybeder.


Oyun teorisi bize gösteriyor ki, sadece bir tarafın kazandığı senaryolar sürdürülebilir değildir. İş birliği yapıldığında hem çalışan hem de işveren için kazan-kazan ortamı yaratılır, ancak güvensizlik hâkim olduğunda, ne iş güvencesi ne de şirketin sürdürülebilirliği sağlanabilir.


"Patronun Şirketi" Algısının Çalışana Zararları


  • Katkı vermeyen çalışan, iş güvencesini kaybeder.

Kriz döneminde işini sadece bir zorunluluk olarak gören, sürecin parçası olmak yerine izleyici kalan çalışanlar, işin geleceğinde yer bulmakta zorlanır.


  • Verimlilik düştüğünde, terfi ve maaş artışları da durur.

Şirketin kötü yönetildiğini düşünerek düşük çaba göstermek sadece patronu değil, çalışanı da etkiler. Azalan verimlilik, yeni yatırımların kesilmesine ve kariyer fırsatlarının daralmasına yol açar.


  •  Sektör küçüldükçe, iş fırsatları azalır.

Şirketler maliyetleri kısmaya giderken, yetenek piyasası da daralır. Bu, iş değiştirmek isteyen çalışanlar için bile fırsatların sınırlanması anlamına gelir.


  • Kurumsal hafıza kaybı, kalan çalışanların iş yükünü artırır.

Şirket içinde en iyi çalışanlar ayrıldığında, geri kalanlar için daha fazla iş yükü ve daha az kaynak anlamına gelir.


  • Şirket büyümezse, çalışanların da pazardaki değeri artmaz.

Eğer bir şirket rekabet gücünü kaybediyorsa, orada çalışan bireyler de pazarda daha az rekabetçi hale gelir. Yeni beceriler kazanmak ve ileriye dönük fırsat yaratmak zorlaşır.


Peki, Çalışan Olarak Ne Yapabilirsin?


  • Şirketin gelişmesi için öneri getir.

Sadece verilen görevleri tamamlayan biri değil, işi geliştiren biri olarak öne çık.


  • Krizleri uzun vadeli fırsat olarak gör.

Bugün geliştirdiğin yetkinlikler, yarın yeni kariyer fırsatları yaratır.


  • Şeffaf iletişim talep et.

Yönetimle açık diyalog kur, işin geleceğini anlamaya çalış.


  • Gelişimine yatırım yap.

Liderlik becerilerini ve iş bilgini artırarak kriz sonrası daha güçlü bir konumda ol.


  • İnisiyatif alarak fark yarat.

Bekleyen değil, harekete geçen biri ol. Çözüm üreten çalışanlar, kriz sonrası en hızlı yükselenlerdir.


Sonuç: Kendi Oyununu Oynayacak mısın?


Bu süreçte ya herkes kazanır ya da herkes kaybeder. İş birliği içinde hareket eden çalışanlar, yalnızca iş güvencelerini değil, gelecekteki fırsatlarını da artırır.


Şimdi sor kendine: Bu süreçte nasıl bir çalışan olmak istiyorsun? Krizin dışında kalan mı, yoksa bu dönemi fırsata çeviren mi? 

Pembe Tabloların Gölgesinde Gerçekleri Kaybetmek

Pembe Tabloların Gölgesinde Gerçekleri Kaybetmek

Görünmeyen Riskler ve Kaybolan Gerçekler

Gerçek Yönetim mi, Yoksa Pembe Tablo Stratejisi mi?

Gerçek Yönetim mi, Yoksa Pembe Tablo Stratejisi mi?

Merkez Fonksiyonların Rolü

Yorumlar

--- henüz yorum yapılmamış

Yorum bırak