İstem dışı körlük üzerine hiç düşündünüz mü? Fiziki bir durum olmasa da fiziki durumun sonuçları kadar etkili olabiliyor.

İstem dışı körlük, hiç bir görme kusuru olmaksızın, etrafımızda olup bitenleri görmek ve algılamak konusundaki sınırlı yeteneğimizi ifade eden bir kavram.

Zaman zaman eğitimlerimizde de kullandığımız bir video testi var. Bu video testinde, izleyicilerden beyaz gömlek giyen insanlar arasında bir topun kaç kez geçtiğini saymaları isteniyor ve izleyicilerin yarısından fazlası bu dikkat testini geçemiyor.

Tam burada tüyo almadan isterseniz kendinizi test edin ve okumaya sonra devam edin ????

Gözümüzün önündeki koca bir şeyi nasıl gözden kaçırabiliriz di mi? Kaçırıyoruz, çünkü olay gözümüzün değil, zihnimizin sınırlarıyla ilgili. Dikkatimiz bir şeye odaklandığında, görmek isteyebileceklerimiz ve önemli olanlar da dahil olmak üzere çevremizdeki bazı şeyleri fark edemiyoruz. Izleyiciler topun hareketine odaklanırken, beyaz gömleklilerin arasından geçen koca bir gorili farkedemiyorlar mesela.

Bu körlük, işyerinde de devreye giriyor. Çoğu zaman içeriden ya da dışarıdan kaynaklanan önceliklerimiz, çoklu görev baskısı, kaygılar vb sebeplerle hemen her zaman istemsiz olarak ortaya çıkabiliyor.

Beynimiz izin verdiğimizden çok daha fazla bilgi, sorun ve endişeyi zihinsel olarak ele alıyor ve bu karmaşayı telafi etmek için kendisini bazı faaliyetlere “kör ederek"; daha önemli veya öncelikli olduğunu düşündüğü şeylere odaklanıyor, hedef alacağı etkinliği seçiyor ve geri kalan etkinlikleri dikkat dağıtıcı olarak işaretleyip kapatıyor.

İşte sorunumuz tam burada başlıyor!

Ya yoğun bilişsel yük altında, odaklandığımızın dışında görmemiz gereken ancak göremediğimiz bir şeyler varsa?

Bu nedenle, şirket içinden ve dışından sesleri dinlemek hayati öneme sahip olabiliyor. Danışmanlık almak, müşteri geri bildirimi ve şirket içi açık iletişim sistemleri oluşturmak ve bunlardan sürekli olarak beslenmek Gorili görebilen kişileri oyuna dahil edebilme imkanı sağlıyor.